Affedemediğiniz Kişiye Mektup


Affedemediğiniz kişiye bir mektup yazmayı düşündünüz mü hiç? Mektupta tüm duygu ve düşüncelerinizi yazıp içinizi boşalttıktan sonra bir farkındalık oluşur. Yargılayın, suçlayın önemli değil sonuçta bu mektubu okumayacak, bu mektup sizin yaşamı anlamanızı sağlayacak ve sizi özgürleştirecek bir çalışmadır. Zihninizdeki tüm yargıları gördüğünüzde zihninizi susturmak kolaylaşacaktır. 

Zihni susturmanın en iyi yolu yazmaktır. Zihin, kendisine kulak verildiğini görüp kendini ifade ettiğinde rahatlar. Duygular kendini ifade ettikçe zihin istediğini alır ve susar. Zihin sustuğunda iç sesimiz konuşmaya başlar. İç sesimiz; yargılamaz, merhametli ve içtendir. Zihnimiz ailemiz ve toplumdan kaydettiğimiz bir çok bilgi ve yargı ile doludur, çoğu da gereksiz şeylerdir.

Acı, öfke ve çaresizlik kağıda döküldüğünde gölgesi ortaya çıkar ve görünür hale gelir, bu durumda siz de onu anlamaya başlarsınız. Anlamak sorunu çözmeyi kolaylaştırır. Yeter ki zihnin gürültüsünde kaybolmayın...Zihnindeki şeytanı susturamayan kalbindeki sevgiye ulaşamaz...

Sevgiden uzaklaştığımızda kendimizi kötü hissetmeye ve korkmaya başlarız. Korku frekansımızı düşürür, bizi İlahi Sevgiden uzaklaştırır ve düşük frekanslı alanlara uyumlar. Frekansımız düştüğünde hastalıklara açık hale geliriz. 

Her birimizin kendimize özgü bir doğası vardır. İç sesimiz bizi yönlendirir. Sevgi, esenlik ve sağlığa odaklanırsak; manyetik alanımız güçlenir ve huzurlu yaşarız, frekansımız yükselir. Yüksek frekanslı kişilere bakteri ve virüsler zarar veremez. Huzurda olduğumuz ve sevgi ile titreştiğimizde; huzur ve sevgi akışına hazırız demektir.  

Hislerimize güvendiğimizde ve iyi hissetmeye gönüllü olduğumuzda ruhumuz ile bağlantı kurmaya ve rehberlik almaya başlarız. Kalbinizi karartan duyguları serbest bırakmaya ve ihtiyaç duyduğunuz her şeyin kolaylık, iyilik ve sevgiyle gelmesini seçmeye hazır mısınız? İyi hissetmeye gönüllü müsünüz? 

Kalbimizden yayılan frekanslar yoluyla evrensel kapıları aktive ediyor ve o kapıdan gelen akışı tüm dünyaya yayıyoruz? Düşünce ve duygularımız yolu ile hangi alanlara bağlanıyoruz? Sevgiye mi, korkuya mı? Dünyamızda hangi duyguyu çoğaltıyoruz? Yaydığımız korku ve öfkenin doğal afetler olarak döndüğünün farkında mıyız? Dünya ile olan derin bağlantımızın ne kadar farkındayız? 

Kendimizi olduğumuz halimizle kucakladığımızda sevgi enerjisi yaymaya başlarız. Enerjimiz hareketlenir ve bizi niyetlerimizle eşleştirmeye başlar. Gelişim; rahatlık ve konforu, bolluk ve bereketi, huzur ve dengeyi beraberinde getirir. Sevgiyle kalın...


Yorumlar

  1. 🍀✍️🍀çok aydınlatıcı bir paylaşım, yazıyla eyleme çevir, anlamlandir duyguyu hisset,farket ;hocam hakikaten siz bir mucizesiniz,teşekkürler 🙏

    YanıtlaSil
  2. Farkındalığımınartmasında emeğiniz büyük,teşekkürler 🌻

    YanıtlaSil
  3. Teşekkürler hocam, iyi ki varsınız, saygılar…

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zaman Gezgini

Derviş Hürdür

Işık - Ses - Renk (Ezoterik Öğreti)