Felsefe Taşı
Her şeyin zikrettiği bir evrende yaşıyoruz yani her şeyin bir titreşimi dolayısıyla frekansı vardır. Bu titreşimi fark edebilmek için aklımızı kapatan ve bizi dünya nimetlerine sıkı sıkı bağlayan zihnimizi susturmak gerekir. Hakikati kavrayabilmek için zihnin yarattığı karışıklık ve karmaşadan kurtulmalı, varlıktan yokluğa, çokluktan tekliğe ulaşmalıyız. Düşünce ve duygularımızı kontrol ederek, nötr bir şekilde hayata gözlemci olmadan kavranamaz Eşyanın Hakikati. İşte bu yüzden tutunduklarımızı serbest bırakmak ve hiç olmak hedeflenir.
Cehennem bilinci; zihnin kurguladığı bir dünyanın içinde sıkışıp kalmaktır. Cennet bilinci ise; zihnin çizdiği sınırları fark ederek bütünsel bakabilmek ile mümkündür.
Dünyamızda uyuyanları uyandırmak için sarsıcı gelişmelere şahitlik ediyoruz. İnsanlar duyu ötesi algısını açabilsin, bu dünyanın ilüzyon olduğunu anlayarak evinin yolunu bulabilsin diye uyandırılmaya çalışılıyor. Son yıllarda ardarda gelen seller, yangınlar, virüs, savaş bu simülasyonun farkına varmamızı sağlamak için! Hakiki evimiz burası değildir, burası bir deneyim alanıdır, bir okuldur ve okul kapanmak üzeredir!
Gönül gözüyle bakabilenler herkesi ve her şeyi olduğu gibi kabul eder çünkü gördüğü kişi ve olayların Hakk'ın görünen yüzleri olduğunu bilir.
Negatif ve pozitif enerjinin kapıştığı bir oyundayız ve kazanan enerji dünyaya geri yansıtılıyor. Ya hep birlikte sevgi ile titeşerek bir üst boyuta geçeceğiz ya da negatif enerji kazandığı için matrix çökecek!
Bilinçaltımızdaki sembolik kodlar ile rüyalarımız aynı dili konuşur. Bilinçaltımız bizi uyararak, bilgi vererek rüyalarımız yoluyla bizimle konuşur.
Hatırlayamadığınımız rüyalar genellikle şifalandırıldığımız rüyalardır. Her gece evimize gider orada bedenimizi onarır, gün değerlendirmesi yaparak bir sonuca ulaşır ve deneyime devam ederiz.
Yaklaşık 8 yıl Kahire'de yaşadım, hatta Arap Baharı'nda oradaydım. Mısır gizemlerle dolu bir okuldur ve sınıfı geçemeyenleri sınıf tekrarı için geri çağırır. Hatta 'Mısır'a bir gelen mutlaka ikinci kez gelir' diye bir söylem vardır. Ben sınıfı geçtiğim için mi yoksa sınıf tekrarı için mi çağrıldım çok bilemiyorum ancak ikinci gidişimde kalp çakram açıldı. Sır Kapısı kitabımda bahsetmiştim bu açılımdan ve hayata bakış açımın bir anda nasıl değiştiğinden...
Ben geriye dönüp baktığımda her zaman yönlendirildiğimi ve daima olmam gereken zamanda olmam gereken yerde olduğumu görüyorum. Hamd olsun koruyan, gözeten ve gelişimimiz adına emek sarf edenlere...
Sembollerle ilgili bir çok şey söyleniyor ancak ben bu sembollerin de doğru zamanda bana geldiğini düşünenlerdenim ve Kadim Sembollerden negatif olarak bahsedilmesi çok üzücü... Sürekli bir ikilik yaratılarak ayrıştırma politikası izleniyor. Şeytan sisteme Allah tarafından konulmuştur ve bedenlerimiz gibi Şeytan da bir yazılımdır. Sembollere gelince siz hangi anlamı yüklerseniz o olur. Tek göz şeytandır diyenler çıktı. Secde esnasında alnımızı yere koyarak epifiz bezini aktifleştirmeye çalışırız ve epifiz bezimiz iç dünyayı görmemizi sağlayan tek gözdür. Mısır' da Horus'un gözü olarak geçer ve bu göz dikkatle incelenirse epifiz bezine olan benzerliği dikkat çeker. Fatma Ana'mızın elinin ortasına çizilen tek göz negatif enerjiye hizmet eder diyenler neye dayanarak yayıyor bu bilgiyi. Bana da Fatma Ana'nın eli olan bir kolye ve bir duvar süsü hediye edildi ve geldiği döneme baktığımda eifiz bezimin aktifleştiği zaman dilimine denk geldiğini hayretle fark ettim. Evrenin dilini okumaya başladığımda filler gelmiş ya da ben satın almışım. Tamamlandığımda Kabe'nin örtüsü gelmiş. Hiçbir şey tesadüf değildir ve İlahi Sistem semboller ve rüyalar vasıtasıyla bizimle konuşur. Ben Hacca gitmedim ancak Hacca giden can dostum 'evimin Kabe'ye 50 m olduğunu ve oraya sürekli gelip gittiğimi' görmüş rüyasında. Kâbe kalbimizin sembolüdür ve o dönemde Kâbe' nin üzerinde olan Alfa Kanalı şu an Anodolu ile senkronizedir. Anadolu' da uyanışın hiç olmadığı kadar hızlanması bu durumun bir sonucudur. Rüyalar habercidir. Kadim sembolleri negatiftir diye ayrıştırmak sembol diline karşı saygısızlıktır lütfen çok dikkatli konuşalım. Ben bir yazı yazacağım zaman pek çok kaynağı tarar ve kalbim de onay veriyorsa yazarım. Ortalıkta ayrıştırarak ikiliğe hizmet eden bir çok bilgi var, lütfen alet olmayalım. Kalbimizi dinlemeden konuşmayalım, yazmayalım. İkiliğe hizmet etmek ve ayrıştırmak negatiftir.
Titreşimimiz yükseldikçe doğa ile uyum içinde yaşamaya başlayarak birlik ve bütünlük duygusunu derinden hissederiz. Doğanın enerjisi 5. boyut frekansı ile uyumludur bu yüzden doğaya çıktığımızda rahatlar ve huzur duygusuyla dolarız. Matrixden çıkabilmek için frekansımızın yüksek olması gerekir. Frekansımızı düşürmek için dünyada sürekli korkunun pompalanması oyunun bir parçasıdır, frekansımızı düşürerek Matrix den çıkış yapmamızı önlemek için kurgulanır.
👏🍀🌈🍀teşekkürler hocam 🙏
YanıtlaSil🌈🌻
Sil