Timüs Bezi Mucizesi


Hayatımızdaki zorlukların nedeni enerjinin belli bir alanda (ilk üç enerji merkezi diyebileceğimiz; kök çakra, mesane çakra ve göbek çakrada) tutulup üst çakraların perdelenmiş olmasıdır. Bu ilk üç çakra madde alemine aittir ve dünya ile olan bağlantımızdır. Mana alemi ile bağ kurabilmek için kalp çakrasının kilidini açmamız gerekir. Sevgi merkezi açılmadan yeniden doğum mümkün değil. 

Esneklik ve neşe veren, rüya gösteren, enerji ve masumlukla ilişkili olan timüs bezimiz yaş aldıkça küçülmeye başlar. 21 yaşına geldiğimizde çocuksu saf enerji biter, düşüş sürecine gireriz ve timüs küçülmeye başladığı için de yaşlanmayı tetikler.

Yaşamı deneyimleyip gereken dersleri aldığımız, koşulsuz sevmeyi ve affetmeyi öğrendiğimiz takdirde enerji tekrar yükselişe geçer ve bu durum sonucu timüs bezimiz çalışır. Koşulsuz sevgi, merhamet, şefkat gibi duygular sonucu timüs bezimiz genişler ve kalbimizdeki mühür açılır. Çocuksu saflık ve neşe geri gelir. Varoluşa saygı duyduğumuz, şekilciliğin kaybolduğu, ruhsal sevginin yoğunlaştığı bir yaşam başlar. Bu neşe, keyif, coşku hali sonucu gözler ve ten parlar ve yaşlanma yavaşlar. Enerji yükseldikçe beden kendini onarmaya başladığı için kolay kolay hasta olmaz. Ruh ne kadar canlı ise beden de o oranda canlanır ve sağlıklı olur. 


Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zaman Gezgini

Derviş Hürdür

Işık - Ses - Renk (Ezoterik Öğreti)