18 Bin Alem
İbn Arabi ekolüne göre, varlıklar 18 kategoriye ayrılır ve her bir alem binlerce alt alemi barındırdığı için 18000 alem olduğu kabul edilir.
1. Alem; Yaratılmış ilk akıl ve bilginin kaynağı kalemdir.
2. Alem; İlahi iradenin ve bilginin yazıldığı yer olan evrensel ruhtur.
3. Alem; Tüm âlemleri kuşatan en üstte bulunan göksel felektir.
4. Alem; Arş'ın altında kalan ve gökleri kapsayan felektir.
5-11. Alem; Yedi Sema göksel mertebeler; 7 gezegenin (Ay, Merkür, Venüs, Güneş, Mars, Jüpiter, Satürn) felekleridir. |
12-15. Alem; Dört Unsur; Dört ana madde: Ateş, Hava, Su, Topraktan oluşan tabiat mertebeleridir.
16. Alem; yeryüzü varlıklar yani madenler, cansız varlıklar âlemidir.
17. Alem Bitkiler alemidir
18. Alem; Hayvanlar ve İnsanları kapsayan canlılar âlemidir. Hayvanlar ve İnsan-ı Kâmil bu kategorinin en üstünde yer alır.
İbn Arabi'ye göre; bütün âlemler Allah'ın sonsuz Esmâlarının tecelli etmesi ve görünür hale gelmesidir. Her bir âlem veya her bir varlık; ilahi isimlerin tecelli etmesi ile oluşur.
Âlemler, var olmadan önce İlahi İlim'de sabit hakikatler olarak mevcuttur ve varlık sahnesine çıktıklarında 18 bin âlemi oluşturur. İnsan-ı Kâmil; tüm âlemleri kendinde toplayan bir küçük âlemdir. İnsan, 18 bin âlemin tamamını bir fihrist gibi bünyesinde barındırır.
FARKINDALIK GERÇEKLİĞİ BÜKER
Frekansımız her değiştiğinde;
YENİ BİR SAYFA AÇILIR!
Bilgi titreşir ve algımız doğrultusunda biçim kazanır
Bilgi bir dalga boyudur; yılandır
Titreştikçe canlanır ve yükseliriz
Göksel Kurt yolu gösterir
Yeterince güçlendiğimizde ASLAN
Uçmaya başladığımızda KARTAL oluruz...
Gördüğümüz, dokunduğumuz, duyduğumuz hissettiğimiz herşey
Titreşen dalga boylarının algımızla biçim kazanmış halidir...
18 bin alem bizde açılır; İÇİMİZDE
Fiziksel dünyayı yapılandıran;
Zihnimiz ve yaydığımız titreşimle şekillenen enerjetik alanımızdır
Kaynak bizimle keşfeder kendini
Her birimiz bir bakış açısıyız
Gücümüz karakterimizde değil
Karakterimizi gözlemleyebilme yeteneğimizde saklıdır.
Oyunu değiştirmek istiyorsak;
İçinde bulunduğumuz hali, yani karakterimizi değiştirmeliyiz
Simülasyon dışarıda değildir...
İnandığımız her ne varsa gerçekleşir
Oyun biz gerçek sandığımız sürece gerçektir
Gerçeklik inançlarımıza ve içinde bulunduğumuz hale göre şekillenir
Biz değişmediğimiz sürece KOD da değişmez...
İnançlar duygular değişmediği sürece aynı hikaye tekrar eder
Kod da, oyuncu da, senarist de biziz
Mimar biziz
Hayatımızı şekillendiren biziz
Gerçekliğin kaynak kodu biziz...
Enerji alanımız değiştiğinde
Yaşadığımız çevre ve insanlar da değişir
Değiştiren yine biziz...
Kendimizi VARETMEK için oyun oynayan bilinciz
Herşey farkındalık ve gelişim içindir
Hikayeden çıkıp, geçmişi geride bıraktığımızda
Etiketlerden kurtulduğumuzda
Rolümüzü benimsemeyi bıraktığımızda
Karakteri izleyen bilincin biz olduğumuzu hatırladığımızda
Zaman çizgisi kayar
Kendimizi karanlık tahtanın başında buluruz
Varoluş senaryomuzu yeniden yazabileceğimiz alana erişiriz
Gücün bizde olduğunu anlarız
Vee simülasyonu eğip bükmeye
Kendi istediğimiz gibi şekil vermeye başlarız.
Filiz Okur Yılmaz
3.10.2025
Dikili
Sevgiler...


filiz hanım o kadar muhteşemsiniz ki size tüm kalbimle çok teşekkür ediyorum çok sevgiler❤️
YanıtlaSil❤️
Silfiliz hanım herşey hikayenin araçları mı?bildiğimiz öğrendiğimiz herşey anlam araç mı zihni yönlendirmek için?bizde mi hikayeyiz?neye göre seçiyoruz neye göre karar veriyoruz?ve bildiğimiz gördüğümüz duyduğumuzun dışında birşey hayal edemiyoruz.zihinimi sakin bırakmaya çalışıyorum ama hep aynı düşünce paternleri aynı duygularla eşleşmiş zihin her an başka alanlara kaymış o düşündüğüm durumu bile unutmuş olduğum zamanlar oluyor burada en çok takıldığım şey neye göre seçiyor neye göre karar veriyoruz bildiklerim üzerinden değerlendirdiğimi fark ediyorum ama sıfırdan bakarak algımı sürdürebilmem için yapabileceğim birşeyler olmalı bu konuda size sormak istedim lütfen kusuruma bakmayın çok sevgiler❤️
YanıtlaSilAmaç gelişip dönüşerek kendimizden kendimizi varedebilmektir. Bu yüzden bir hikaye seçerek bedenlenir ve hikayemiz doğrultusunda annemizi, bababımızı, partnerlerimizi seçeriz. Hikayenin kahramanı biziz ancak genellikle 7 yaşına kadar ailemiz ve çevremiz tarafından aktarılan kalıplarla şekillenir ve kendimizi bedenden ibaret sanarak kim olduğumuzu ve yaşam amacımızı unuturuz. Kendimizi geliştirmek yerine başkalarına bağımlı olur, hikayemizin başrolünü başkalarına vererek farkındalıksız zihin temelli bir hayatın içinde kayboluruz. Öylesine çok koşturur ve çabalarız ki ruhumuzun sesini duyamaz hale gelir zihnimizle kurduğumuz matrixe hapsoluruz. Ardından dışarıda suçlu arar karma ya da kader diyerek sorumluluk almayı reddederiz. Oysa Kuran'ı Kerim de" her insanın kaderini kendi çabasına bağlı kıldık" der. Doğduğumuz çevre ve ailemizin yazılımı ile başlarız ancak kaderimizi değiştirmek ve yeni bir yazılımla yola devam etmek elimizdedir. Sır; titreşim, frekans ve enerjidir. Dünya bir bilgelik okuludur ve değişip dönüşerek bilincimize yaptığımız katkı doğrultusunda gerçekliğimiz değişir. Sevgiler❤️
Silfiliz hanım kader ve özgür iradeyi de yazacaktım lütfen kusuruma bakmayın🙏🏻
YanıtlaSilbağlamlarımızı neye göre kuruyoruz otomatik oluşturduğum kalıplardan çıkamıyor otomatik yaparken buluyorum farkındalığım otomatik davranışlarıma girmesi için neler yapabilirim🙏🏻
YanıtlaSilFarkındalıksız yaşadığımızda bilinçaltı kayıtlar bizi yönetir ancak zihne gözlemci olmayı başarabilirsek ve her defasında 'bu düşünce veya davranış bana ait değil' diyerek yerine sevgi içeren bir kalıp koyarsak zamanla değişim başlar. Duygu ve düşünce sarmalı ile şekillenen halimiz ile anda yayın yapar ve her defasında kendimizi aynı şekilde davranırken buluruz. Açıkçası kolay bir süreç değil disiplin ve irade gerekiyor ancak farketmek büyük bir başlangıçtır. Farketmeye başladığımızda değişim kendiliğinden gelir. Kullandığımız sözcüklerle başlamalıyız yani ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı. Güzel konuşmak ve güzel düşünmek davranışlarımızı etkiler, davranışlarımız değiştikçe içinde bulunduğumuz hal yani frekansımız değişir. Frekansımız değiştiğinde bağlı olduğumuz alan yani çevremizdeki insanlar ve içinde bulunduğumuz ortam değişir. Bu yüzden yaydığımız titreşimin her an farkında olmalı ve yaptığımız yayın ile neleri hayatımıza çektiğimiz konusunda uyanık olmalıyız. Değişim ve dönüşüm iç dünyamızı gözlemlemekle başlar ve biz farkındalıklı yaşamaya başladığımızda dış dünyamızı da şekillendirir🌹
Silçok teşekkür ederim filiz hanım❤️🙏🏻çok sevgiler🙏🏻
YanıtlaSil