LA İLAHE İLLA ALLAH

 


Enerji 33 omur boyunca ilerleyerek epifiz bezimize ulaşır. Epifiz bezi (3. Göz) RUHun makamıdır, 3.Gözden hareket eden enerji beynimizin sol  yarımküresinden sağ yarımküresine akış başlattığında; ALTIN ÇAĞIN Kapısı açılır (ALTIN ORAN). Enerji Gümüş Şehirden Altın Şehire yani kalp makamına doğru ilerlediğinde Allah'ın kuzusu gelir(İLAHİ YARDIM). Kehanet koç doğduğunda gerçekleşir. Her şey simyadır felsefe taşını biz yaratırız. Ebedi mutluluğun anahtarı; SEVGİDİR...

Boynuz sembolü altın oranı anlatmak için kullanılır. LA İLAHE diyerek başımızı önce soldan sağa çevirir ilah ve ilahelere LA(yok) çeker ve sadece ALLAH var derken başımızı Sağdan Sola çevirerek enerjiyi KALP (KABE) MERKEZİMİZDE odaklarız. Yani HAKtan başka herşeyi kalbimizden çıkarır kalbimizde HAK tan başka bir şey olmadığını ve tek Hakikatin ALLAH olduğunu beden diliyle ifade ederken ALTIN ORANI çizeriz. 

Oğuz Kağan'ın, Zülkarneyn'in çift boynuzlu miğfer giymesi de bize bu sırrı aktarır. Boynuzlar iki alemi birbirine bağlar...

Kuranı Kerim Ashâb-ı Kehf'i görsek onları uyanık zannedeceğimizi, hakikatte onların uyumakta olduklarını ve yattıkları yerde sağa sola döndürüldüklerini aktarır. Kehf Suresi 18.Ayette;

"Eğer durumlarını göreydin, (heybetlerinden ötürü) muhakkak kendilerinden (ürküp) döner kaçardın ve onlardan, içine korku dolardı. Onları uyanık ve ayık sanırdın, hâlbuki onlar uyumuşlardı. Ve Biz onları sağa sola çevirirdik."

Kuantum evrende dalga çökmesi denilen bir durum var ki; gözlemci düşünce ve bakışını hangi noktaya yönlendirirse elektronu o noktada var eder. Gözlemlemediği yerler ise dağılıp gider... Yani insan maddeye şekil verebilir, evrenin maddesel bir yapıya bürünmesinde aktif bir role sahiptir. 

Kuantum Fiziğine göre atom çekirdeğinin etrafında bulunan elektronun yeri önceden belli değildir ve elektron atom çekirdeğinin çevresindeki olasılıklarla dolu bir alan içinde herhangi bir yerde konumlanabilir. Levhi Mahfuz'da yaşayabileceğimiz her şey alt yapı olarak hazırlanmış, bize kendi maddesel deneyimlerimiz için fırsat tanınmıştır.

Evrenimiz potansiyel olasılıklar içinden seçtiklerimiz ile şekillenir. Bu yapıda pasif değil oldukça aktif bir rol oynar ve bilinçli farkındalık ile şekillendiririz ancak bazılarımız bu seçimlerin farkında, bazılarımız değildir. İşte bu yüzden seçimlerinin farkında olanlara FARKINDALIKLI deniyor. Düşünce ve niyetlerimiz dünyayı nasıl algıladığımız ile ilgilidir ve gerçekliğimiz algımız doğrultusunda şekillenir. Bilinçli bir gözlemci içinde bulunduğu alanı şekillendirebilir. 

Beynimiz süper bir bilgisayardır ve nöroplasite etkisiyle çalışır. Tekrarladığımız davranışların müptelası olur, zevk aldığımız her ne ise onu tekrarlar. O halde doğru kodlama ile olmak istediğimiz kişiyi yapılandırabiliriz. Beynimiz ikna olduğunda gerekeni yapar. Tekrarlanan düşüncelerimiz zamanla inanç haline gelir. Başarılı, özgür, mutlu olduğumuzu düşündükçe inanmaya başlar ve inancımız doğrultusunda beynimizi kodlarız. Zamanla başarılı, özgür ve mutlu oluruz. Olumsuz inançları kodladığımızda da o kodlarla buluşuruz. Gerçeklik beyinde şekillenen görüntüdür; senaryosunu yazdığımız, yönettiğimiz ve oynadığımız bir filmdir. Neyi sahnelemek istiyoruz? 

Canlı cansız her şey tek bir enerji kaynağından meydana gelir, hepimiz aynı bütünün parçalarıyız. Canlılığımızı ve varlığımızı sağlayan enerji (ALLAH'IN NURU) hepimizde ortaktır...En küçük parçada bütünün bilgisi kayıtlıdır. 

Torus ellerini iki yana açmış insanın sembolüdür. Manyetik alan jenaratörü olan kalbimiz tüm bu devinimin merkezidir ve bu manyetizma yaşam çiçeğini yaratır.(AYÇİÇEĞİ)

SAÇINIZIN tepe kısmına odaklandığınızda HELEZON çizdiğini farkedebilirsiniz. Bedenimiz her an zikirdedir yeterki biz beden cihazımızı şüphe, vesvese ve blokajlarla zikirden alıkoymayalım. Her çakramız bir beyin gibi alanındaki hücre ve organları şifalandırır. Bu yüzden teslimiyet bilincinde daimi huzurda kalalım. Her an akışta neşe, keyif, coşku içinde var olalım ve KÛN sesiyle atan kalbimiz vasıtasıyla nelere OL dediğimize dikkat edelim. İç ışığımızı takip etmeyi ve daima sevgiyi seçmeyi unutmayalım.

AŞKLA KALIN...

HAKİKAT TEKTİR🌻


Pİ sayısı gibi Altın oran da, matematikte 1,618'e eşit olan sabit sayıya verilen addır ve 
“Fi” (Φ) 
simgesiyle gösterilmektedir.
Altın oran; FİBONACCİ SAYILARI olarak bilinir. Evrendeki muhteşem düzenle birebir örtüşen bu sayıları Orta Çağ’ın ünlü matematikçisi Leonardo Fibonacci  keşfettiği için, altın orana adının ilk iki harfi olan “Fi” (Φ) sayısı denir.


YouTube Kanalım


Yorumlar

  1. filiz hanım muhteşem yazmışsınız yine❤️o kadar güzel yazıyorsunuz ki size sımsıkı sarılmak ve o kadar çok keşekkür etmek istiyorum ki sanki içimdesiniz🙏çok sevgiler❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Bize gözün değil gönlün gördüğü yürek gerek" der Mevlana ve Şems de der ki;
      " Kapımıza değil gönlümüze vuran buyursun"
      Sevgiler💗

      Sil
    2. Gönlünüze sağlık, iyi ki varsınız 🌻

      Sil
  2. sizi o kadar çok seviyorum ki bu yolculukta hakiki yoldaşım ilk ve devamlı sizsiniz gönülden söylüyorum tüm varlığımla sizinleyim iyi ki bu yola girdim iyi ki bu bilgileri yazdınız iyi ki bunca bilgiyi öğrendim yaşamımda kendimi bilmeme sebep sizsiniz sizin sayenizde oldu sizden cesaret aldım size o kadar minnettarım ki çok sevgiler❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu bloğun insanlığı doğruya ve güzele yönlendirme konusunda gerekeni yerine getirdiğini ve ulaşması gerekenlere ulaştığını bilmek heyecan verici🌻 içten mesajınız için sonsuz teşekkürler🍀

      Sil
  3. 🍀🌾🍀🌾bilgi,birikiminiz,deneyimleriniz ile sizden açığa çıkan sezgi ve ilhamlarinizi çok güzel sentezler yaparak bilincin gelişimine katkıda bulunuyorsunuz. Varliginiza şükürler olsun, minnettarım 🙏

    YanıtlaSil
  4. Motive eden ve destekleyen yorumlarınız için teşekkür ederim, iyi ki varsınız🌻

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

21 Mart ve Türklük Bilinci

Dalga Çökmesi

İKİZ IŞINLAR