ADEN CENNETİ

Sonsuzluğun bilgisini taşıyan kozmik tesirler  tüm varoluş katmanlarına ulaşır ve ulaştığı alanın enerjisini temizler, onarır, yeşertir ve büyütür. Sonsuzluğa bağlanarak holografik ortamlar yaratan bu sistem yüzyıllardır ADEN CENNETİ frekansını yani sonsuzluk planını insanlığa yansıtmaktadır. Bu tesirleri alabilen her birey saf sevgi ile arındıkça sonsuzluğun huzurunu tüm benliğinde hissederek HAK ve HAKİKATİ kavrar.

Sevgiyi tanımladıkça gelişiriz. Sevgiyi tanımamızı ve içselleştirmemizi sağlayan bu holografik yansıma alanı ADEN CENNETİdir.

Çeşitli gerçeklik seviyelerini deneyimler, deneyimlerimiz sonucu sevgi ile titreşerek bilinçli bir şekilde ilerleyebilirsek; ŞİFALANIRIZ... 

Olanın olması gerektiği için olduğunu bilerek teslimiyet duygusu ile titreşmeye başladığımızda geçmişi affederek helalleşir, gelecek için kaygılanmayı bırakarak zihinsel matriksten çıkış yapar ve İlahi Akışa bağlanırız. Akışta şükür duygusuyla yaşamaya ve yargılamayı bırakarak arınmaya, kısıtlamalardan özgürleşerek sevgi frekansı yaymaya başladığımızda; İLAHİ AŞK akmaya başlar ve gönül alemimiz gittikçe genişler. Ne derler; CİHAN GÖNÜL KADAR GENİŞ DEĞİLDİR. Gönlümüz sevgi ile dolmaya başladığında ADEN CENNETİ ÖZ VARLIĞIMIZDA yapılanır. 

Değişim ve dönüşüm beynimizin sevgiyi tanımlama kapasitesiyle ilgilidir. İçimizde Aden Cennetini yapılandırarak sevgiyi tanımlayabildiğimiz ve ifadelendirebildiğimizde başlangıcı sona bağlarız. Aden bahçesi içimizdeki saf sevgiyle sonsuzluğu kucaklayarak sevgi enerjisi yaymaya başladığımızda gönül bahçemizde yapılanır.

Adem ve Havva özde BİRdir. Hayattan soyutlanarak ikilik dünyasından çıkış yapmak ve sevgiyi yeniden tanımlamak için yalnız bırakılırız. İçimizdeki sevgiyi Allah Aşkı ile tartmak ve kendimizi sevginin sonsuzluğunda aramak için yalnızlaşırız. 

Ebedi sevginin titreşimsel frekansları DNA mızı aktive ettikçe idrakımız gelişir ve sonsuzluktan akan sevgi akışını yani İlahi Aşkı deneyimlenmeye başlarız. İlahi Aşk öyle bir devinim başlatır ki DNA sarmallarımız bir bir açılır. RAHMAN, RAB ve RAHİM ile şekillenen Hakikat Okyanusundaki her zerre İLAHİ AŞKA bağlanarak yolunu bulur ve gelişir. ADEN CENNETİ gönüllerde yeşerdikçe yeryüzünde de şekillenmeye başlar. Önce insan arınır, temizlenir, saflaşır sonra da; DÜNYA...

Cennet; sonsuzluk planıdır. Bilincimiz saf şuura ulaştığında sonsuz sevgi akışına bağlanırız ve bu akış kendi hakikatimizi sorgulamamazı sağlarken bizi tedavi eder. Özdeğerimizi, özsevgimizi, özsaygımızı kazandırarak kendi hakikatimizin farkına varmamızı sağlar. Bilincimiz sonsuzluk planına her bağlandığında frekansımız artar ve kendi hakikatimizin derece derece yükselişine şahitlik ederiz. Ulaştığımız her aşamanın verdiği huzur ve bilgi ile donanarak kendimizi sonsuzluğun bilgisine açarız. Bu aşamalar canlı zaman enerjisine bağlı zaman kristallerinden akan kozmik sevgi frekanslarıdır. Bilincimiz ihtiyacımız olan aşamaya kendiliğinden yönlenir ve ihtiyacımız ile buluşuruz. Hissettiğimiz coşku ve yüzümüzü aydınlatan sevgi enerjisi yansıması yani NURLANMA bu buluşmanın bir sonucudur. Hikayenin içinde kaybolmayalım sadece İZLEyelim. Cevaplar İZlerde... Bir şifre çözücü olalım ve sadece OKUyalım...

CENNET: RAHİMdeki CENİNİN sırrında gizli, uzaklarda aramayalım... 

Sevgiyle kalın...