Yunus Emre 'Yolcuya Öğütler' Kitabı
Yunus Emre 'Yolcuya Öğütler' kitabında;
Varlığın özüne yapılan yolculuğu anlatır ve bu yolculuktaki tüm engellerin insana perde olan ve dört unsurla yüklenen sıfatlardan kaynaklandığını belirtir. Benlik ve ızdırap iç içedir. Engeller anlaşılmalı ve kaldırmak için faaliyete geçilmelidir. Nefsin engelleri içimizdeki aşk ve tevhidin gücüyle belirginleşir ve aklın mürşidliği ile hedefine ulaşır. Hedef Hakikatin bulunduğu gönül alemindeki saraydır ve bu sarayın Şah'ı insanın kendisidir. Fakat nefs ortadan kaldırılıp RUH açığa çıkmadan o makama ulaşmak mümkün değildir. Dolayısıyla ruhun yolculuğunda en önemli kılavuz AKIL denilen mürşiddir.
Yunus Emre İNSin İNSAN olma yolculuğunu "Toprak ile su birleşti ve Adem adını aldı. Hava toprak ile suya karıştığında hareket sonucu balçık yeni bir oluşuma girdi ve Ademin bedeni oluştu. Sonra ateş gelip bu üçlü terkibi kızdırdı ve cisim teşekkül edince CAN cisme ulaştı ve Allah'tan ferman olmuş CAN surete girerek suret nurla doldu" şeklinde özetler.
Adem hayat bulunca Hakk'a hamd ve şükür eder. Ademe yaradılışındaki 4 unsurla birlikte bazı sıfatlar da verilir. Bu unsurlardan her birinin kendine has 4'er sıfatı vardır.
Toprakla gelen dört özellik; sabır, iyi huy, tevekkül-teslimiyet, cömertlik.
Su ile; mizaç, huzur, cömertlik, iyilik ve vuslat
Yel ile; yalan, ikiyüzlülük, acelecilik, nefs
Ateş ile; şehvet, kendini beğenme, açgözlülük, kıskançlık
Can ile; yücelik, birlik, utanma, halin edepleri
Toplam 20 sıfattır ve beden nefsi sıfatların, can ise ruhi ve ahlaki sıfatların toplamıdır.
Akıl ve iman insanın kabiliyetine göre idrak edilir ve üç kısımda değerlendirilir.
1. Akl-ı maaş; dünya tertiplerini bildirir
2. Akl-ı maad; ahiret ahvalını bildirir
3. Akl-ı külli; Allah'ın marifetini bildirir
İman Allah'ın hidayeti nurundandır. Aklı maad ve aklı külli ile ulaşılır.
İmanda 3 derecedir;
1. İlmel yakin; iman akılda yerlidir
2. Aynel yakin; iman gönülde yerlidir
3. Hakkal yakin; iman Can da yerlidir.
Can'daki iman Can ile gider. Yunus Emre'ye göre;
Uçmak (cennet); Allah'ın fazlı(fazilet) nurundan,
Tamu (cehennem) ise; adli(adalet) nurundan yaratılır.
Toprak; nur sıfatından tecelli eder
Su; hayat sıfatından tecelli eder
Yel; heybet sıfatından tecelli eder
Od; hışm sıfatından tecelli eder.
Toprak ve suyun yeri ; uçmak
Yel ve odun yeri; tamudur.
Od ve yel ile 9 kişi gelmiştir. Bunlar binbaşıdır ve her birinin biner eri vardır. 9000 kişi insanı tamuya çekmekle vazifelidir.
Toprak ve Su ile gelen 13 kişidir bunlar da binbaşıdır ve her birinin biner eri vardır. Tamamı 13 bin kişidir ve uçmak'a çekmek ile vazifelidir.
Can ile 4 kişi gelir her birinin bin eri vardır tamamı 4000 kişidir. Can ile olan kişi didara müstağrak olur. Toprak ve Su ile gelenler; Uçmak'ta, yel ve od ile gelenler; Tamu'da kalırlar, Can ile gelenler ise; Tanrı huzurunda olurlar. Yunus Emre;
"-Şimdi bil hangi bölüktensin?
-Hangi bölüğün sözünü tutarsan o bölüktensin " der.
Yüzüklerin Efendisi filmini bir de bu bakış açısıyla izlemenizi tavsiye ederim.
Tasavvufta 3 çeşit kıyametten bahsedilir
1. Nefsi Emmare'de olan kişinin robottan bir farkı yoktur ve acziyetimizi görerek Nefsi Levvameye gectiğimizde büyük bir farkındalık oluşur. Allah'ı tanımaya başladığımızda dirilik gelir.
2. Allah' dan emin olarak nefsten kurtulduğumuzda Nefsi Mutmainne'ye geçeriz ki bu hal ölmeden önce ölmek olarak nitelendirilir. Bu mertebeye gelebilmek gayret ister.
"Ölen hayvan imiş aşıklar ölmez."
Allah'tan razı olduğumuzda MİRAÇ ederek öz varlığımıza uyanırız, Allah bizden razı olduğunda ise Nefsi Marziye'ye geçeriz ki bu hal; ezeli ve ebedi Miraçtır. Ardından YAKİNLİK gelir. Tam yokluk ve tam saflık makamı olan Nefsi Safiye Hz. Muhammed'in makamıdır. Bu saflık Hz. Meryem ile ifade bulur. Allah Hz İsa'nın ruhunu yani RUHUN HAKİKATİNİ safiyetin içine koyar, ilminin safiyeti olan Kuran'ı Kerim'i ise Hz Muhammed'e...
İnsanın ruhu Rab, nefsi kuldur.
Yecüc mecüc; kötü huylardır.
Deccal; bedende nefsin hakim olmasıdır.
Ayın ikiye bölünmesi; bedenin ikiye bölünmesidir.
Tekamül ettikçe beden rahatsız olur ve kötü huylardan kurtulmak ister. Ruh yavaş yavaş aşikâr olmaya başlar ve tüm bedene hakim olduğunda HAC'da oluruz yani Arafat' da Arif oluruz.
Arif olmak; ruhun nefsin üzerinde hakim olmasıdır. Arif olmak insanı Kamil olmak yani Agâh olmaktır. Yani her şeyi bilen olmaktır. Ahmediyetin tecelli etmesidir. Ben bir hiçim diyerek (kulluk bilinci ile) Ahmet olup bedenden kurtulursak ortada Allah'tan başka güç kalmaz.
'Ahmet'; 'm' düştüğünde 'Ahad' yani 'Allah' kalır.
Hz İsa'nın gelmesi; bedende deccalin ölmesidir.
Tüm bu aşamalar geçildiğinde güneş batıdan doğar.
Bu süreci şöyle özetleyebiliriz; nefsimizi öldürerek egodan kurtulmayı başardığımızda kalbimiz ilahi aşkla dolar ve RUH ortaya çıkar.
3. Mahşerde tüm insanlık için geçerli olan büyük kıyamettir.
Kıyamet insanın ayağa kalkmasıdır bu yüzden bu dönemde herkes kendi ismiyle ortaya çıkarak kıyam edecek ve kendi hakikatiyle yüzleşecektir. Bu yüzleşme sonucu duyduğumuz pişmanlık; cehennem, duyduğumuz mutluluk; cennettir.
Not; Cemal Nur Sargut Hocam bu konuları çok güzel açıklıyor videolarını dinlemenizi tavsiye ederim.
🍀📖🍀Hocam bu nasıl bir bilgi birikim ,huzurunuzda saygıyla eğiliyorum minnettarım 🙏
YanıtlaSil🙏🌻
Sil