Zihin Odaklı Yaşamak


Çok güvendiğimiz aklımız bize ait sanıyoruz ama değil, aklımız bize öğretilen kod ve kalıplardır. Bedenimiz akıl programı ile çalışan biyolojik bir robottur. Hayatı zihnimizdeki kod ve kalıplara göre yorumlar, yorumladığımız şekilde algılar ve algımız doğrultusunda da gerçekliğimizi yaratırız. Ol diyen de olduran da biziz; bizim olaylara bakış şeklimiz...

Zihin odaklı yaşadığımız için acı çeker, üzülür aynı duyguları tekrar tekrar yaşadığımız için de aynı hormonların salgılandığı bir kısır döngünün içinde buluruz kendimizi. Halife bilinci uyanana ve tüm bu matrixi yaratanın biz olduğumuzu anlayana kadar sürer bu durum. Duygular ve duyularla şekillenen bu dünyadan çıkabilmenin tek bir yolu var; kalp sesimizi duyabilmek. Kalbimizin sesini duymaya başladığımızda yaşadıklarımızın arkasında yer alan kod ve kalıpları çözerek sistemi okumaya başlarız. 

Değersizlik duygumuz olduğu için bizi değersiz hissettirecek olay ve insanları, kendimizi sevmediğimiz için sevmeyi bilmediğimizi, incinmekten korktuğumuz için adım atamadığımızı, korkak olduğumuz için yaşamımızın sorumluluğunu alamadığımızı idrak ederiz. İşte bu idrak sonrası içe doğru bir yolculuk başlar ve içimizdeki çocuk şifalandıkça biz de şifalanırız. İçimizdeki saf, korkusuz, cesur, anın tadını çıkaran çocuk ortaya çıktığında huzur, mutluluk ve başarı kendiliğinden gelir. Kendi içimize yaptığımız yolculuk sonucu Kamil İnsan olur ve neşe, keyif, coşku içinde yaşamanın formülünü buluruz. Jung'un sözünü Doğan Cüceloğlu nun yorumu ile okuyalım;

"Kendi kalbine bakamayanın yaşamı bulanıktır; kendi yüreğine bakabilme cesareti gösterenler gönlünün muradını keşfedenlerdir. dışarıya bakan rüya görür, hayal dünyasında kaybolur; içeriye bakan uyanır, kendini keşfeder." 

Zihnimizin mimarı olmalı ve kendi dönüşümümüzü kendimiz gerçekleştirmeliyiz. Zihin bizi yönetmeye başladığınızda bilinçli isek doğruyu seçebiliriz. Gelen etkilere iç huzurumuzu bozmadan teslimiyet ile doğru tepkileri verebilmek frekansımızı yükseltir. Bilgelikle yapılan seçimler yukarı çıkmamızı ve olasılıkları daha geniş bir perspektiften seyretmemizi sağlar. Seçim bizim; yüksek bir farkındalıkla yüksek titreşimli mi yoksa kurban rolüne bürünerek düşük titreşimli mi yaşayacağız? Savaşı mı, barışı mı seçeceğiz? Huzurun anahtarı; kendimizle barışarak güven, şükür ve teslimiyet içinde yaşamak...

Yorumlar

  1. 🍀🕊🍀Hocam emeğinize yüreğinize sağlık, iyiki varsınız 👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim, sizler de iyi ki varsınız🍀

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Zaman Gezgini

Derviş Hürdür

Işık - Ses - Renk (Ezoterik Öğreti)