Sevginin Gücü
Kuantum bir alanda dalgalar dünyasında yaşıyor ve duyularımız vasıtasıyla kuantum alanla iletişim kurduğumuz için kendimizi kuantum alanın bir parçası gibi algılıyoruz. Oysa var sandığımız bu alem sanal bir matrixtir. Elektrik sinyallerine ve dijital bilgiye dönüşen düşüncelerimiz vasıtasıyla iletişim kurduğumuz bir simülasyonun içindeyiz...
Duyularımız yoluyla bu üç boyutlu sistemi algılar ve zihnimiz yoluyla da yaşarız. Gerçekmiş gibi yaşayarak deneyimler ve alınan bilgiyi kaydederiz.
Bu simülasyona ruhsal boyutta kendi yazdığımız bir kader planını gerçekleştirerek frekansımızı yükseltmek için gönüllü girer ve sanal bedenler vasıtasıyla deneyimleyerek öğreniriz. Deneyimlerimizi kendimiz seçeriz.
Bedenimiz biyolojik bir robottur. Bedeni yöneten beyin senaryoya uygun bir kişilik oluşturur. Beyinde deneyimlemek istediğimiz duygularla ilgili her açılım şifrelenerek kaydedilmiştir ve deneyimler yoluyla bu kayıtlar açıldıkça beyin ışıldamaya başlar.
Beyne yüklenen kodlar cenin 4 aylık olduğunda aktive edilmeye başlar ve bilinç gümüş kordon dediğimiz manyetik ışık iplikçikleri vasıtasıyla bedene aktarılır. Doğduğumuz andaki gezegen devinimleri yoluyla bu kodlar aktif hale getirilir. Yani doğduğumuzda oyun ana hatları ile programlanır.
Hologramlar manyetik enerji kuvvet alanıdır. Bir bilinç 3-D ye rezone olduğunda bu alanın dışına çıkamaz. Bu alanın dışına çıkaracak olan frekansa ulaşana kadar da tekrar tekrar enkarne olur... Zihnimiz ve bilincimizle beslediğimiz ve gönderdiğimizi bize geri yansıtan bir matrixin içindeyiz ve birbirimize bağlıyız. Bu sanal dünyanın somut gerçeklik olduğunu sanırız oysa her şeyi biz yaratırız. Düşünce enerjisi görünen ve görünmeyen tüm var oluş katmanlarını ve maddeyi oluşturur. Zihin ve bilinç bilgiyi analiz eder, değerlendirir ve kaydeder.
Ancak sistem hacklendi ve negatif enerjiler korkuyu kullanarak zihinleri manipüle etti. Bu da insanlığın köleleştirilmesi ile ilgili bir sistemi var etti. İnsanlığın kurtuluşunu sağlayacak tek bir şey vardı; bir ve bütün olarak sevgiyi seçmek ve şeytan dediğimiz negatif enerjinin tuzağından kurtulmak... Sanal matrix içinde bilincimiz ile var oluruz ve çıkış yolu SEVGİ FREKANSINA (528 hrtz) YÜKSELEBİLMEKTİR...
BAŞARDIK, YANILSAMALAR BUHARLAŞIYOR VE HER GEÇEN GÜN NETLİK ARTIYOR... Yeniden doğuş sürecine geçtik; BİRLİK, SEVGİ ve BARIŞ Dünya Anamıza kökleniyor...Dengelenmek üzere yol alıyoruz... SEVGİ ve AFFETMEK rehberimiz olsun... Geçmişi en çok da KENDİMİZİ AFFEDELİM ve BİLGELİKLE hareket edelim ki ÖZGÜRLEŞEBİLELİM... HUZURU yaymak ve yapılandırmak üzere yol alalım...
SEVGİYLE KALIN...
El MUZAFFER... DAİMA...
GÖNÜL ÇALAMAZSAN AŞKIN SAZINI
Gönül çalamazsan aşkın sazını,
Ne perdeye dokun, ne teli incit.
Eğer çekemezsen gülün nazını,
Ne dikene dokun, ne gülü incit.
Bülbülü dinle ki gelesin coşa,
Karganın namesi gider mi hoşa?
Meyvesiz ağacı sallama boşa,
Ne yaprağını dök, ne dalı incit.
Bekle dost kapısın sadık kul isen,
Gönüller tamir et ehl-i dil isen,
Sevda sahrasında Mecnun değilsen
Ne Leyla'yı çağır, ne çölü incit.
Gel haktan ayrılma, Hakk'ı seversen,
Nefsini ıslah et er oğlu ersen,
Hüdai incinir inciten dersen,
Ne kimseden incin, ne eli incit.
Aşık Hüdai
filiz hanım o kadar güzelsiniz ki iyi ki varsınız yine muhteşem yazmışsınız sonsuzsevgiler❤️
YanıtlaSil🌞🌍💫
Sil🍀🌟🍀 ışık insanlarının, bu sürecte katkısı çok güzel ve anlamlı,iyi ki varsınız, minnettarım 🧿
YanıtlaSil🌞🌍💫
Sil