Kayıtlar

Kurşunu Altına Çevirmek

Resim
Simya ilminde kurşun(Pb); dönüşüm sürecinin başlangıç noktası ve sembolüdür. Eski ve az değerli bir metaldir. Felsefi ve ruhsal açıdan bakarsak maddenin en yoğun, en ağır ve en kaba halidir. Kurşunun rengi ve ağırlığı; gizemli, derin ve karanlık olana bir göndermedir. Bu yüzden de ruhsal yolculukta aşılması gereken maddeselliğin, ağırlığın ve ilkel benliğin sembolü olarak görülür. Ağır ve ilkel olan kurşunun kusursuz ve yüce olan altına dönüşümü; ruhun dönüşümü, aydınlanma ve arınmanın sembolik anlatımıdır. Satürn gezegeni ile özdeşleştirilen ve Satürn'ün enerjilerini ve temalarını taşıyan kurşun; ağırlık, dayanıklılık, sınırlar, karma gibi Satürn temaları ile eşleşir. Satürn; zaman'ın efendisi Kronos'tur. Yaşlılığı, olgunluğu ve deneyimle gelen derin bilgeliği temsil eder. Bu bakış açısıyla kurşun zorluklardan sonra gelen olgunlaşmanın ve disiplinin sembolüdür. Satürn gölgelerimizle yüzleşmemizi gerektiren zorlu dersler sunar.  Kurşunun ağır yapısı nedeniyle negatif enerji...

MU KOZMİK DİAGRAMI

Resim
Güneş sistemi ile bir bütünüz ve atalarımızın genetik mirasını taşıyoruz bu miras daire ile kodlanmıştır. Daire içinde nokta iradenin, ilahi merkezin ve güneşin sembolüdür. Güneş KÛN sesiyle bir nabız gibi atar. Nasa'nın yayınladığı güneşin ses kayıtlarını dinlediğinizde KÛN sesisini duyabilirsiniz. KÛN FE YEKÛN...( ol der ve olur) Uygur Türkleri bu sembolü HİLAL ile birlikte kullanmıştır. Uygurlarda AY ve KÛN TENGRİ  olarak kullanılmıştır. Uygur Türklerinde kağanlar tahta çıktıklarında Ay ve Güneşten kut alırlardı. Güneşin yaratıcı gücüne saygı gösterilmesinin sembolü olan sabah güneşi selamlama ritüelinin kökeni Orta Asya' ya uzanır ve yeni bir hayatın başlangıcı olarak kabul edilir.  MU inanışında İLAH; güneştir ve RA-MU ise güneşin yeryüzündeki temsilcisidir. Yani GÜNEŞİN OĞLU. Uygur Türkü oldukları düşünülen Sabiilerde de evreni yöneten ruhların başı; YÜCE RUH- IŞIĞIN EFENDİSİ anlamına gelen RA-MU' dur.  Plaiedes DNA sı Sirius tarafından MU ya aktarılmıştır. Güneş im...

MU BİLGELİĞİ

Resim
MU Uygarlığının bilgeliği Uygur Türkleri ile devam etmiştir. MU dan gelen ve Sirius Yıldızı ile bağlantılı olan bilgeler dünyanın her yanına yayılmış ve MU BİLGELİĞİ PARÇA PARÇA AKTARILMIŞTIR. Bozkurt ile sembolleştirilen Sirius bilgeliği tüm dünyayı dönüştürmek üzere sistematik bir bilgi aktarımı yapmakta ve MU bilgeliğini canlandırmaya çalışmaktadır. Sirius gezegeni görevlilerin yetiştirildiği bir yıldızdır. Göksel kapıyı bekleyen kurt Sirius'un titreşimi ile eşleşen ruhlara göğün kapısını açar ve yolu gösterir. Seçilen görevliler vasıtasıyla bilgi aktarımı yapılarak eşleşen bilinç kodlarının açılması hedeflenir.  Dünyanın en gizemli kütüphanesi olan DNA mızda MU bilgeliği kodludur ve tüm sistem bu kodların açılması için işbirliği yapar. MU kıtası; birlik bilincinin, bütünsel beynin maddeleşmiş halidir. Madde manayı, mana maddeyi etkiler ve birlikte hareket eder. Yukarısı nasılsa aşağısı da öyledir. Sirius tarafından seçilen ve görev numarası verilen her görevli bilinç durumuna g...

DÜNYAMIZ GÜNCELLENİYOR

Resim
İçinde bulunduğumuz Matrix Ruhsal evrimimizi tamamlamak ve bizi eğitmek üzere kurulmuştur. Çok katmanlı yapıya sahip enerjetik bir alandır; ALFA, BETA, GAMA, OMEGA... Her biri bir evrim boyutu olan her katman; farklı bir zaman, farklı bir bilinç, farklı bir varoluş boyutudur. Bu boyutlar iç içedir ve eşzamanlı işler.  Zamanyolu galaksisinde sürekli devam eden bir illüzyonun içindeyiz. Bu ilüzyonun içinde edindiğimiz kimlikler bilincin gelişimi içindir ve amaç; EĞİTİMDİR. İkilikler yoluyla bilincin evrimleşmesi hedeflenir. İkilikleri deneyimleyerek hakikatle buluşur ve ÖZümüze kavuşuruz. Bu doğrultuda bize hakikati gösterecek yüksek bilinçli rehberler de Matrix de konumlanır çünkü bütüne hizmet kendine hizmettir. Parça bütünle bütünleştiğinde; Matrixden çıkış yaparak yansıma yapmaya başlar ve TANRISAL BİLİNCİ yaşama geçirir. Canlı bir bilinç olan dünyamız düşünce ve duygularımızı enerjiye dönüştürerek tüm sisteme yayar. Kısacası dünya ile olan etkileşimimiz doğrultusunda dış dünyamı...

DÖRT UNSUR

Resim
Türklerin inanç sistemi içerisinde yer alan dört element, dört kutsal ağaç, dört yön ve dört kapı kutsalın tezahürü olarak görülür ve tabiatüstü motiflerle iç içe geçerek günümüze kadar ulaşır. Sayılara yüklenen anlam sadece sayısal ve ölçülebilir olmasından değildir, kültür içerisinde yaşanmış ve tecrübe edilmiş dini inanç ve mitolojik boyutun özel anlam katmanına dönüşmesiyle de ilgilidir. Bireyler toplumun gelenek ve göreneklerine göre şekillenirler. Türk mitolojisi efsaneler, destanlar ve masallar yoluyla kuşaktan kuşağa aktarılarak bireyi ve toplumu şekillendirmiştir. Oğuz Kağan, Alp Er Tunga gibi destanlar ve Keramat-ı Ahi Evran gibi hikayeler ile ermişlerin gösterdiği tabiatüstü olaylar, kerametler, hikmetli sözler ve olaylar karşısındaki duruşları kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.   Olgun insan olmak için insanın aşamalı olarak şekillenmesi ve olgunlaşma sürecinde geçirdiği evreler tabiatın dört temel unsuru olan hava, su, toprak ve ateş ile sembolize edilmiştir. Dört kap...

ADEN CENNETİ

Resim
Sonsuzluğun bilgisini taşıyan kozmik tesirler  tüm varoluş katmanlarına ulaşır ve ulaştığı alanın enerjisini temizler, onarır, yeşertir ve büyütür. Sonsuzluğa bağlanarak holografik ortamlar yaratan bu sistem yüzyıllardır ADEN CENNETİ frekansını yani sonsuzluk planını insanlığa yansıtmaktadır. Bu tesirleri alabilen her birey saf sevgi ile arındıkça sonsuzluğun huzurunu tüm benliğinde hissederek HAK ve HAKİKATİ kavrar. Sevgiyi tanımladıkça gelişiriz. Sevgiyi tanımamızı ve içselleştirmemizi sağlayan bu holografik yansıma alanı ADEN CENNETİdir. Çeşitli gerçeklik seviyelerini deneyimler, deneyimlerimiz sonucu sevgi ile titreşerek bilinçli bir şekilde ilerleyebilirsek; ŞİFALANIRIZ...  Olanın olması gerektiği için olduğunu bilerek teslimiyet duygusu ile titreşmeye başladığımızda geçmişi affederek helalleşir, gelecek için kaygılanmayı bırakarak zihinsel matriksten çıkış yapar ve İlahi Akışa bağlanırız. Akışta şükür duygusuyla yaşamaya ve yargılamayı bırakarak arınmaya, kısıtlamalardan...

Frekans - Element Bağlantısı ( HATIRLAMA)

Resim
Frekans ilmi ile element ilmi arasında derin bir bağlantı vardır ve bu bağlantıyı kuantum fiziği ve enerji kavramları üzerinden açıklayabiliriz.  Evrendeki her şeyin bir titreşimi dolayısıyla frekansı vardır. Frekans sadece ses veya ışık gibi dalgalar için değil, elementler için de geçerlidir. Kuantum fiziğine göre; atom altı parçacıklar hem parçacık hem de dalga özelliği gösterirler. Enerji maddeye, madde enerjiye dönüşebilir. Elementler, belirli bir enerji seviyesinde titreşen atomların bir araya gelmesiyle oluşur. Her elementin atomları kendine özgü bir frekans spektrumuna sahiptir.  Evrendeki her şey birer frekans veya dalga boyudur. İnsanlar, hayvanlar, bitkiler ve taşlar bir frekans yani dalga boyudur ve yaydığı titreşim vasıtasıyla madde dünyasıyla mana dünyası arasında bağlantı kurar. Şifre aynıdır; aynı bütünün parçalarıyız. Elementler de kendine özgü titreşimleriyle bu büyük frekans ağının bir parçasıdır. Benzer frekanslar birbirini çeker ve element tablosu benzer fr...